Röntgen Birimi
14 Ocak 2020

Panaromik Röntgenler

Panaromik radyografiler, ağızdaki mevcut dişlerin tamamını, gömük dişleri, dişleri çevreleyen kemik dokusunu, çene kemiğinin tamamını, ağız gölgesindeki fizyolojik ve patolojik boşlukları ve eklemleri tek seferde ve aynı görüntü içerisinde incelemeye olanak sağlayan bir ağız dışı görüntüleme tekniğidir. Özellikle kontrol amaçlı genel ağız muayenesinde, gömük diş çekimi, rezeksiyon, ufak kistler veya az sayıda implant uygulanması gibi basit cerrahi işlemlerde kullanılır. Tüm dişlerin tek seferde görüntülenmesi, seri periapikal çekimlere anla hastanın daha az radyasyona maruz kalmasını sağlarken, hekime de genel bir değerlendirme yapabilme şansı tanır.

Periapikal Röntgenler
Panaromik radyografilerde tespit edilen şüpheli durumlar hakkında daha detaylı görüntü alınması amacıyla kullanılan, sadece birbirine komşu birkaç dişin ve bu dişleri çevreleyen kemik dokusunun görüntülenebildiği bir ağı içi görüntüleme tekniğidir. Detay olarak panaromik radyografilere anla daha üstündür.

Günümüzde gerek panaromik, gerekse periapikal röntgen filmlerinin yerini dijital sensörler almıştır.

Bu sayede çekilen röntgene ait görüntüler anında bilgisayar ekranında görülebilmekteyken, aynı zama bu görüntüler üzerinde istenen renk ayarları, büyültme-küçültme işlemleri ve ölçümler yapılabilmektedir. Bu teknikte hastanın maruz kaldığı radyasyon anı da ciddi ölçüde azalmıştır. Ayrıca görüntülerin bilgisayar tamında hasta dosyasında saklanabilmesi veya gerekli durumlarda internet tamından paylaşılabilmesi de önemli bir avantajdır.

Bilgisayarlı Tomografi (BT, CT)
 Büyük kistler, tümörler ve çok sayıda implant uygulamasının planlığı vakalar gibi geleneksel ağız içi ve ağız dışı görüntüleme tekniklerinin yetersiz kaldığı durumlarda kullanılan üç boyutlu bir tomografik görüntüleme tekniğidir. Diğer iki boyutlu tekniklerin aksine bu yöntemde ağız bölgesinden enine kesitler de alınabilmekte ve bu sayede dişlerin veya patolojik oluşumların çevre dokularla ilgili komşulukları 3 düzlemde de incelenebilmektedir.

Özellikle çok sayıda implant uygulanacak vakalarda yatay yöndeki kemik kalınlığı, sinüs boşluklarının konumları ve damar ve sinirlerin izledikleri yol kesin olarak saptanabilmektedir.

Bu yöntemin bir diğer avantajı da, hızlı prototipleme yöntemi ile kombine kullanılarak cerrahi işle öncesi istenilen bölgelere ait çalışma maketleri veya kılavuz plakların hazırlanabilmesidir. Bu sayede cerrahi işlemlerin riski minimuma indirilmiş olur.